7th Zone Youtube Kanalı

EN İYİ 7: Oyun Açılış Sinematiği

İNCELEME: PS3 Co-op Destekli Oyunlar #2

İNCELEME: Skooldaze Klass of '99

BİLGİ: Little Fighter 2 Karakter Rehberi

Blog Arşivi

3 Eylül 2015 Perşembe

İNCELEME: Siren: Blood Curse


    2008'de PS3'e özel olarak çıkışını gerçekleştiren Siren: Blood Curse bizi bilinmezliğin içine atıyor. Ama ne bilinmezlik.. Karanlık bir atmosfer içinde ormanlar, haraba evler..

     Olay Hanuda isimli köyde geçiyor. Bir TV ekibi ayı belgeseli için Hanuda isimli köye gelir. Ancak ormanda hiç hoş olmayan görüntüler çekerler. Bir çeşit tarikatın bulunduğu bu köy etrafında yakalanan yabancıları kurban etmektedirler. Oyunda birden fazla karakteri kontrol ediyoruz. Böyle ilgi çekici bir hikaye ile bize merak uyandıran Siren: Blood Curse, karanlık atmosfer ve bilinmezliğin doruklarına çıkarıyor ve aşağıya inmesine hiç izin vermiyor.

    Düşmanlarımızın ismi Shibito. Çok zekiler ve aynı insan gibiler. İlk bölümde karşılaştığımız polis bize "Yok artık!" dedirtmeyi başardı. İlerleyen bölümlerde küçük kızı hastaneden kaçırmaya çalışırken yaşadıklarımız. Kısacası sürekli bir gerilim mevcut. Kapalı bir alandaysanız sürekli tetikte oluyorsunuz. Ama açık alandayken de pek açık alan denilemez ama psikolojik olarak rahatlıyor insan. Bazen insanın midesi bulanabiliyor ve mola vermek istiyor. Çünkü o kadar geriyor ki bir süre sonra "Yeter!" dedirtiyor.

     Hastanede asansör ile alt kata indiğim esnada açılan kapı ve şans eseri çıkan bir jump scare. Önümden geçen hemşire.. Efekt yok, müzik yok ama korkutucu. Siren: Blood Course'nin güzel yanlarından biri bu işte. Rastgele jump scare..

     Yakın dövüş hissi o kadar kuvvetli değil. Ancak bazı anlarda sinir olduğunuz bir düşmanı döverken hissettiğiniz bir zevk var, orası ayrı bir durum. Bu oyundaki en sevdiğim özellik ise kalkıp bir sandalyeyi veya tavayı silah olarak kullanabilmemiz. Ateşli silah kullanırken ise sıkıntı yaşamadım açıkcası. Bazen yaşanan karmaşalarda ateşli silahı bulduğunuzda ilaç gibi geliyor. Ateşli silahları kaçırmayın.

     Her karakterde bulunan bir özellik mevcut. Nerde düşman var görebiliyorsunuz. Düşmanın yerini tespit ettiğinizde düşmanın gördüğü yerleri de onun gözünden görebiliyorsunuz. Bazen gördüğü yerde kendinizi görüyorsunuz. Burda "Acaba farkedecek mi?" diye sorarken kendi kendimize, nasıl geriliyoruz siz tahmin edin.

     
     Grafikleri yeterli düzeyde olup insanın gözünü doyuruyor. Grafiklerinden dolayı sıkıntı çıkarmıyor. Gelelim seslere. Sesler başarılı olmuş. O konuşan hemşerilerin hırıltısı.. Genelde fiziksel özelliklerinden bahsedilir ancak bir korku oyunu incelemesi olduğu için seslerinden bahsettik. Müzikleri harika. Hele ani çıkışlarda oluşan o efektler harbiden efekt yani. Ancak ani çıkışlar fazla değil. Çoğunlukla gerilim yüksek. Atmosfere hasret kalıp gerilmek istiyorsanız bu oyunu kaçırmayın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder