7th Zone Youtube Kanalı

EN İYİ 7: Oyun Açılış Sinematiği

İNCELEME: PS3 Co-op Destekli Oyunlar #2

İNCELEME: Skooldaze Klass of '99

BİLGİ: Little Fighter 2 Karakter Rehberi

11 Aralık 2016 Pazar

İNCELEME: GrowCastle


     Cheonan Seobuk ve sungjung1 tarafından geliştirilen, RAON GAMES tarafından yayımlanan GrowCastle ile mobil platformda uzun ve eğlenceli bir deneyime hazır mısınız? 

     Bir bölgeyi dalga dalga gelen düşmanlara karşı savunduğumuz oyun sayısı bir hayli fazla. Ancak bu oyunu diğer oyunlardan ayıran bir özellik var. Her geçen zamanda yeni bir şey keşfediyor ve oyunun eğlencesi daha da artıyor. 30-40 dalga ile savaşıp sıkılıp bırakmamanızı öneririm. 


     Karargahımızda geliştirmemiz gereken bir çok bölüm var. Bunlar çeşitli yarar sağlayan binalar, maden ocağı, okçular, sur ve sura yerleştireceğimiz kahramanlar. Bunların haricinde 4 adet liderimiz bulunmakta. Ancak 4 liderden sadece 1 tanesini aktif olarak kullanabiliyorsunuz.

     Okçular kesinlikle geliştirilmesi gereken önemli bölümlerden birisi. Ne kadar çok okçunuz ve bu okçulara ekstra özellik sağlayan yetenekleriniz olursa, dalga dalga gelen düşmanları geri püskürtmeniz çok daha kolay olacaktır.


      Sur ise geliştirilmesi gereken diğer önemli bölümlerden birisi. Her geliştirilen seviyede HP ve MP seviyeniz artıyor. Böylece daha çetin savaşlarda uzun süre ayakta kalmanız sağlanıyor. Ayrıca her geliştirilen sur seviyesinde sura yerleştirebileceğiniz kahraman sayısı artıyor. Bu da suru daha güçlü kılmanıza ve daha farklı stratejiler üzerinde yoğunlaşmanıza yardımcı oluyor. Sur üzerinde çok geliştirme yaptığınız takdirde ballista, minigun, cannon gibi silahlar da yerleştirebiliyorsunuz.


     Maden ocağı ile dark crystal ve altın toplayarak hazinenizi çoğaltabilirsiniz. Dark crystal topladığınız eşyaları geliştirmenizde lazım oluyor. Dark crystal için duyulan ihtiyaç geliştirdiğiniz eşyanın türüne göre değişiklik gösteriyor.


     Kahramanlarınızın ve liderinizin kuşanacağı eşyaları nereden bulacağınıza gelirsek işin içine ejderhalar giriyor. 4 adet ejderha bulunmakta. Öldürdüğünüz ejderhanın zorluğuna göre daha kaliteli eşyalar düşürmeniz mümkün oluyor. Her kahraman ve liderr kendine has silahlar istiyor. Okçular yay isterken, büyücüler asa isteyebiliyor. Bazı kahramanlar kılıç tercih ederken, bazı kahramanlar çekiç isteyebiliyor. Silahlar haricinde yüzük, kolye gibi takılar arasında seçim yapmıyorlar.


     Tıpkı binalarda olduğu gibi kahramanlarınıza ve liderlerinize de geliştirme uygulayabiliyorsunuz. Her uygulanan geliştirmede saldırı gücü, HP ve MP'si yükseliyor. Liderler surun dışında düşmanla göğüs göğüse çarpışıyor. Bu yüzden iyi bir geliştirme ve eşyaya ihtiyaç duyuyorlar.


     Liderlerde olduğu gibi bazı kahramanlar da sur dışında savaşıyor. Bunlar slinger, knight gibi askerler. İyi bir geliştirme ve iyi eşyalar ile düşmanı surdan çok daha uzakta tutabilirsiniz.


     Sur dışında savaşan ekstra bir birim daha mevcut. Golemler. Golemler için bazı taşlara ihtiyacınız var. Bu taşları nereden bulacağınıza gelirsek, taşlar haritada bazı keşfedilmesi gereken yerlerde bulunuyor. Bu taşı bulduktan sonra kuşandığınız takdirde sur önünde devasa 2 goleme sahip oluyor ve düşmana korku salabiliyorsunuz.


     Harita 2 bölgeden oluşuyor. Birinci bölge, ikinci bölgeye göre daha kolay. Birinci bölgede keşfedilmesi gereken yerler haricinde bazı yerleşim birimleri de mevcut. Bu yerleşim birimlerini ele geçirdikten sonra ana üssünüze kaç saniye içinde kaç altın getirebileceğini gösteren bir pencere açılıyor. Yerleşim birimine geliştirdiğinizde gelen altın miktarı artmış oluyor ve ekonomik yönden az da olsa güçleniyorsunuz.


     2. Bölgede ise hemen hemen aynı şeyleri yapıyoruz. Ancak çok daha zorlu yerleşim birimleri ile karşılaşıyoruz. Tabi zorluk arttıkça kazanılan ödül de artıyor. Bu ödüller okçuların ok atış hızını arttırma, okçuların verdiği hasarı arttırmak gibi olabiliyor.


     Bazı bölümlerde oldukça zorlanabilirsiniz. Yukarıdaki resimde gördüğünüz gibi biraz da şansın yardımıyla çok zor bir savaşı atlattım. Oynarken bir ara kendimi kaptırıp adeta ben savaşıyormuşum gibi savaş nidaları attım. Bunun gibi bir kaç bölümde aksiyon dolu bir savaş yaşayabilirsiniz.

     Ancak işin içine burada bir mantıksızlık giriyor. Sabit bir bölgede bulunan karargahınız ile haritada dolaşmanız tuhaf geliyor. Bunun yerine savunma askerlerinin yanı sıra, taaruz askerleri de olsa çok daha güzel bir oyun olabilirdi.

     Hell adında ekstra bir bölüm daha mevcut. Bu bölümde dalga dalga gelen düşman sayısı hiç bitmiyor. Savaşı eninde sonunda kaybedeceksiniz ama yanınızda kaç düşman götürebileceksiniz?


     Püskürtülen her dalgadan sonra kazanılan tecrübe puanları ile seviye atlıyorsunuz. Şuan için en yüksek seviye 361. Belki bir güncelleme ile bu sayı arttırabilir. Kazanılan yeni seviye ile yetenek puanlarınız oluyor ve istediğiniz yetenekte bunları kullanabiliyorsunuz. Ayrıca püskürtülen her dalgadan sonra bir elmas kazanıyor ve daha güçlü geliştirmelerde bu elmasları kullanabiliyorsunuz.


     Her 10 dalgada bir boss savaşı ile karşılaşıyorsunuz. Başlarda boss savaşları zorlayıcı gelebilir. Ancak ilerledikçe bossların diğer düşmanlardan bir farkının kalmadığını göreceksiniz.


     Bu diyarda tek başına savaşmak yerine bir klana üye olmayı da tercih edebilirsiniz. Böylece kendinizi bir yere ait hissedip güvende hissedebilirsiniz.


     Uzunca zaman geçirdikten sonra telefonunuzun başına bir şey mi geldi? Hiç sıkıntı değil. Cloud Save/Load ile kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Böylece en baştan başlama derdi falan kalmıyor.


     Eğer Wi-Fi alanında oyunu oynuyorsanız tavsiyem internete bağlı kalın ve oyunun size sunmak istediği reklamları izleyin. Böylece güzel bir altın ödülü alıp hazinenizi doldurabilirsiniz.

     Mobil platformda uzun ve eğlenceli bir oyun arıyorsanız GrowCastle tam size göre. Üstelik ücretsiz.

29 Kasım 2016 Salı

İNCELEME: S.T.A.L.K.E.R. Shadow of Chernobyl


     Geliştiriciliği GSC Game World, yayıncılığı GSC Game World ve THQ tarafından yapılan S.T.A.L.K.E.R. Shadow of Chernobyl 20 Mart 2007 tarihinde çıkışını gerçekleştirdi. Shadow of Chernobyl ile nükleer bir felaketin içinde hayatta kalmayı başarabilecek misiniz?


     Kiev’in 140 km kuzeyinde bulunan Çernobil Nükleer Santrali'nde deneyin yapılacağı 25 Nisan 1986 tarihinde reaktörün gücü yarıya indirildi. Ardından reaktörün kapanmasını engellemek için tehlike anında çalışmaya başlayan güvenlik sistemi kapatıldı. Deneyin amacı reaktörün çalışması aniden durduğunda buhar türbinlerinin ne kadar süre çalışmayı sürdüreceği ve ne kadar süre acil güvenlik sistemine güç sağlayacağını öğrenmekti. Ancak işler yolunda gitmedi.


     26 Nisan saat 00.23'te teknisyenler deneyin son hazırlıklarını tamamladılar. Gücünün çok çok altında çalışan reaktörün buhar basıncı düştü. Ardından buhar ayırma tamburlarındaki su düzeyi güvenlik sınırının altına indi. Güvenlik sistemi kapatıldığı için haliyle bu dikkate alınmadı. Ve büyük patlama bir saat sonra 01.23'te meydana geldi. Bu patlama ile birlikte etrafa çok büyük bir radyoaktif sızıntı yayıldı. Ve bunun sonuçları da çok ağır oldu.

     Oyunumuzda ise takvimler artık 2006'yı gösterirken karantina bölgelerinde deneylere devam edilir. Yine yapılan hatalar sonucunda bir patlama daha meydana gelir ve artifactler oluşur. Dünyanın çeşitli bölgelerinden biz de dahil bir çok insan buraya akın eder.


     Oyunun hemen başında izlediğimiz videoda kamyon ile hareket halindeyiz. Ancak bir kaza gerçekleşir ve hafızamızı kaybederiz. Bizi bulan başka biri aldığı güzel bir ödemeyle bizi bir yeraltı sığınağına bırakır. Halen canlı olduğumuz için üzerimize hiç pazarlık yapılmaz. Artık kolumuzda "S.T.A.L.K.E.R." dövmesinden ve telefonumuzda "Kill Strelok" yazısından başka bir şeye sahip değiliz. Kim bu Strelok, bu dövme neyin nesi bulmak isteyecek misiniz?


     Haritamız ise yeteri kadar büyük. Küçük haritamızda gözüken mavi halkaya geldiğimizde bir sonraki bölgeye geçiş için soru soruluyor. Performans arttırmak amacıyla ve yapay zekanın etrafta kaos çıkarmaması için bölgeler arası geçiş konulmuş.


     Oynanış ne yazık ki pek iyi sayılmaz. Vuruş hissi çok zayıf. Ayrıca tren rayında koşarken her bir çıkıntıya takılıp yavaşlamanız sizi biraz sinirlendirebilir.

     Koşma şekline ise alışmanız biraz zaman alabilir. Dinlenmeniz için mutlaka durmanız gerek. Yürürken staminanız dolmuyor. Staminayı hızlı doldurmak isterseniz enerji içecekleri imdadınıza koşuyor. Ancak ne yazık ki bir kısayol yok. Envanteri açıp enerji içeceğine sağ tıklayıp iç komutunu vermeniz gerek. Bunları yaparken geçen züre zarfında zaten staminanızın bir bölümü dolmuş oluyor. Hadi bunu geçtim peşinizde bir düşman varsa bu enerji içeceği içme konusu tam bir eziyete dönüşüyor.


     Bir envantere sahibiz. Gerekli malzemelerimizi belli bir kapasite dahilinde burada taşıyabiliyoruz. Kapasiteyi aşmamızın derecesine göre oyun bize geri dönüşler yapıyor. Çabuk yorulma veya hiç hareket edememe gibi.

     Silah çeşitliliği ise bir hayli fazla. Tüccarlardan silah veya giysi almak çok masraflı olduğu için etrafta biraz daha detaylı gezinmenizi öneririm. Daha detaylı gezinirseniz bir çanta içinde askeri giysi veya bir çatı katında RPG'ye rastlayabilirsiniz.


     Oyundaki artifact'ler bize ekstra özellikler sağlıyor. Bu özelliklerden bazıları kanamayı azaltma, elektriğe dayanıklılık, radyasyona direnç gibi olabiliyor.


     NPC'ler ile sürekli etkileşim halinde olacaksınız. Dilediğiniz kişiyle ticaret yapabilirsiniz. Ancak kısıtlı bir düzeyde. Karşınızdaki kişiye zorla giysi veya silah satacak haliniz yok. Karşılıklı olarak bandaj, ilk yardım çantası vb şeyleri satabilirsiniz.

     Oyunda açlık gibi özellikler de mevcut. Bu ihtiyacınızı konserve yiyecekler, ekmekler ile giderebiliyorsunuz.


     Ana görevlerimizin yanında bir çok yan görev de mevcut. Ana görevlerimiz her seferinde birbirinden farklı bir hal alırken yan görevler ikinci veya üçüncü seferde hep aynı şeyleri yaptırmaya başlıyor. Bir yan görevinizde a artifact'ini bulduysanız aynı kişi sizden bir başka görevde b artifact'ini isteyebilir.

     Ayrıca yan görevlerin bazıları bir gün içinde yapılması şartını koşuyor. Görevi yapmayı veya yaptığınız halde gelip bildirmeyi unutursanız, kendinizi görevi aldığınız kişiye doğru koşarken bulabiliyorsunuz. Yolda ilginç bir şeye mi rastladınız ne yazık ki görmezden gelmek zorundasınız. Eğer görevinizin süresini aşarsanız başarısız oluyorsunuz ve görev karnenizde "Failed" bölümüne bir bölüm ekleniyor. Bu da sizin stalker kariyerinize bir leke sürüyor. Bazı görevlerde ise size az da olsa seçim şansı sunulmuş. Birini öldürme görevini aldığınızda öldüreceğiniz kişinin "Yalvarırım beni öldürme.." demesiyle seçim yapma şansı ortaya çıkıyor.


     Bir başka örnek vermek gerekirse güçlü mutantların bir bölgeyi istila etmesinden rahatsız olan birisi size bu görevi verebilir. Kasabaya girdiğinizde sessizliğin hat safhada oluşu, en ufak bir canlının bile bulunmamasını ve mutantların kurban ettiği canlıları toplayıp bir yerde biriktirdiğini görünce ister istemez bir tırsma geliyor. Biraz daha ortalıkta dolaşınca ekranda koca bir pençe izi ve atağa kalkmışlar. Bunun gibi düşünülüp yazılmış güzel yan görevlerin varlığı oyuna zenginlik katıyor.

     Oyundaki ilerleyiş olabildiğince özgür tutulmuş. Ana görevlerimiz var evet ama tutup seni görevi yapman için zorla oraya gitmeni istemiyor. Yan görevlerin bazılarında olduğu gibi zaman süresi bulunmuyor. Ana görevleri bir kenara bırakıp istediğinizi yapabilirsiniz. Kendinize yeteri kadar güveniyorsanız çok ilerideki yerleşim bölgelerine gidebilirsiniz. Ancak ölmeniz çok olası. Hatta yolda vazgeçip geri dönebilirsiniz.


     İstediğiniz kişiye karşı tavrınızı ortaya koyabilme imkanı var ki bu da çok güzel bir hava katıyor ve bizi bir koyun sürüsüne değil adeta bir kurta çeviriyor. Örneğin yolda 4-5 kişilik bir ekibe rastladınız ve giysileri silahları sizi çok etkiledi. Neden sizin olmasın?
 
     Mutantlaşmış düşmanlardan bahsetmemiz gerekirse; köpek sürüleri, tanımlayamadığım başka yaratıklar, görünmezler, zombileşmiş haydutlar ve daha neler neler. Her mutantın kendine has bir saldırış özelliği var. Sürü halinde saldıran köpekler sayısının avantajı ile üstünlük sağlarken, bir başka mutant güçlü boynuzunu ya da görünmez oluşunu kullanıp avantaj sağlıyor.


     Yapay zeka konusunu size bırakacağım. Düşman yapay zekalarının muhteşem mi yoksa berbat mı olduğunu kestiremiyorum. Hiç görme imkanı yokken sizi görüp koşmaya başlaması düşmanın zekiliğimi oyunun basitliğimi size kalmış. Bu yüzden gizli ilerlemek çok zor. Dostlarımızın yapay zekası ise evlere şenlik. Siz olmadan bir çatışma kazanmaları imkansız. Yok öyle bir dünya.

     Oyunda bana sunulan özgürlüğün, atmosferin yanında hoşuma gitmeyen bir çok özellik de sunuldu. Büyük bir haritadan oluşan oyunda ne yazık ki yürümekten başka bir şey yapamıyoruz. Her yer araç dolu ancak bir tanesini bile kullanamıyoruz. Ne yazık ki bu da görev aldıktan sonra sıkıcı yolu gidip görevi yapıp tekrar aynı sıkıcı yolu geri gelmemize neden oluyor. Bu yollar başta eğlenceli gelebilir. Örneğin bir bölgeye saldıran haydutlara veya direkt olarak bize saldıran haydutlara, bizden yardım isteyen birine, "Burda ne var acaba?" diyerek merakımıza yenilip dolaşmak istediğimiz bir mekana rastlayabiliyoruz. Ancak bunlar birinci veya ikinci seferinde artık size çok da eğlenceli gelmiyor ve hiç etrafınıza bakmadan görevi aldığınız kişiye koşarken buluyorsunuz kendinizi.


     Bir başka hoşuma gitmeyen özellikten bahsetmem gerekirse geceler hiç de gece değil. Gece olunca değişen tek şey gökyüzünün rengi oluyor. Hiç ışık kaynağının olmadığı bir bölgede adeta gündüz ilerliyormuş hissi yaşıyorsunuz. Gece olunca kararan hava başarısız olmuş. Ancak bu kapalı mekanlarda değişiyor. Dışarıda ışık kaynağı olmadığı halde aydınlık olan ortam kapalı mekanlarda istediğimiz seviyeye geliyor.

     Geliştirilen modlar ile oyun istenilen seviyeye gelebiliyor. Ancak bunu oyuncular değil geliştiriciler yapmalıydı.

     Sunduğu özgürlüğün, yaşattığı atmosferin yanında her ne kadar oynanışta bizleri zorlasa da S.T.A.L.K.E.R. bir şansı hakediyor.

PC SİSTEM GEREKSİNİMLERİ

Minumum Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Microsoft Windows XP (Service Pack 2) / Microsoft Windows 2000 SP4 
İşlemci: Intel Pentium 4 2.0 Ghz veya AMD XP 2200+ 
Bellek: 512 MB 
Ekran Kartı: DirectX 9c ile uyumlu nVIDIA GeForce 5700 veya ATI Radeon 9600 128 MB 
Harddisk: 10 GB

Önerilen Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Microsoft Windows XP (Service Pack 2) / Microsoft Windows 2000 SP4
İşlemci: Intel Core 2 Duo E6400 veya AMD Athlon 64 X2 4200+ 
Bellek: 1.5 GB
Ekran Kartı: DirectX 9c ile uyumlu nVIDIA GeForce 7900 veya ATI Radeon X1950 256 MB
Harddisk: 10 GB
--------------------------------------------
Platform(lar)Microsoft Windows   

22 Eylül 2016 Perşembe

HABER: Resident Evil 7'nin PC Sistem Gereksinimleri



CapcomResident Evil 7 için sistem gereksinimlerini Steam üzerinden açıkladı.

     
PC SİSTEM GEREKSİNİMLERİ

Minumum Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Windows 7,8,8.1,10 64-BIT
İşlemci: Intel Core i5-4460 2.70GHz veya AMD FX-6300 ya da daha iyisi
Bellek: 8 GB
Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 760 ya da AMD Radeon R7 260x

Önerilen Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Windows 7,8,8.1,10 64-BIT
İşlemci: Intel Core i7 3770 3.4GHz, AMD ya da daha iyisi
Bellek: 8 GB
Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 960, AMD Radeon R9 280X ya da daha iyisi



Resident Evil 7, 24 Ocak 2017'de Xbox One, PlayStation 4 ve PC için çıkış yapacak.

20 Eylül 2016 Salı

HABER: Türk Yapımı Ascension of Warrior'a Oylarınız ile Destek Olun


     AFC Studio'nun CryEngine ile geliştirmekte olduğu Ascension of Warrior: Death of Humanity'e oylarınız ile destek olabilirsiniz. Aksiyon-RYO türündeki oyun, bir savaşçının büyü yeteneği kazanmasını ve ardından insanlığını kaybetmesini konu alıyor.

     Aşağıdaki linkten "Like Project" butonuna tıklayarak oyunuzu Ascension of Warrior: Death of Humanity için kullanabilirsiniz. Yarışmayı kazanan oyun Crytek tarafından geliştirme bütçesini alacak. AFC Studio'ya başarılar dileriz.

     

19 Eylül 2016 Pazartesi

VIDEO: Resident Evil 7 TGS 2016 Oynanış Videosu



     Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Tokyo Game Show'da Resident Evil 7 için yeni bir video daha yayınlandı.
  
     Canlı olarak sahnede oynanılan oyunda korkutucu anların yanı sıra çözülmeye çalışan bulmacalara da şahit oluyoruz.

     Korkutmayı unutmuş geliştiricilerin eski oyunları remastered yaparak beklentilerden sıyrılmaya çalışmasından sonra, iptal olan P.T. oyunu onlara ilham oldu ve korkutmayı hatırladılar. Başka bir değişle kopyaladılar.

     Resident Evil 7, 24 Ocak 2017 tarihinde PC, Xbox One ve PlayStation 4 için çıkışını gerçekleştirecek.


PC SİSTEM GEREKSİNİMLERİ

Minumum Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Windows 7,8,8.1,10 64-BIT
İşlemci: Intel Core i5-4460 2.70GHz veya AMD FX-6300 ya da daha iyisi
Bellek: 8 GB
Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 760 ya da AMD Radeon R7 260x

Önerilen Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Windows 7,8,8.1,10 64-BIT
İşlemci: Intel Core i7 3770 3.4GHz, AMD ya da daha iyisi
Bellek: 8 GB

Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 960, AMD Radeon R9 280X ya da daha iyisi

İNCELEME: Paranormal


     19 Ekim 2012 tarihinde Steam üzerinden erken erişime açılan Paranormal adlı oyunumuz, tek bir kişi tarafından geliştirilmekte. Neredeyse 4 seneye yakın bir süredir erken erişimde olan oyunumuz kendi çapında ağır ağır gelişmekte. İlk başlarda çok az mekan bulunurken geçen süre zarfında mekanların ve rastgele korku öğelerinin artması bulunacağınız isyanı az da olsa bastırıyor.


     Sesler ise korku oyunlarındaki en önemli unsur. Geliştirici arkadaş bunun farkında olmalı ki sesler konusunda bir sıkıntı yok. Ani çıkışlarda titremenizi sağlıyor.

     Her oynayışınızda yaşayacağınız korkuların değişmesiyle oyunun oynayış süresi size kalmış durumda. Her başlangıç yeni bir oyun mantığıyla uzun saatler geçirebilirsiniz. Ayrıca korku öğeleri çok iyi düşünülmüş. Ne olacağını kestiremiyorsunuz. Ancak aynı mekanlar sizi sıkabilir.


     Oyunda kameranızın pilleri mevcut. Bitmemesine özen gösterin. Denk mi geldi tam olarak emin değilim ancak kameranın pillerinin bitmesine yakın çok daha korkutucu öğelere denk geldim.

     Uzun süredir erken erişimde olmasını göz ardı edebilecekseniz korku dolu anlar yaşayabilirsiniz.
 
PC SİSTEM GEREKSİNİMLERİ

Minumum Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Windows XP/Vista/7/8
İşlemci: Intel Core 2 Duo @ 2.0 Ghz / AMD Athlon 64 X2 4200+
Bellek: 2 GB
Ekran Kartı: nVidia GeForce 8600 / ATI Radeon HD 3850
Harddisk: 1 GB

Önerilen Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Vista/7/8
İşlemci: Intel Core 2 Quad @ 2.8 GHz / AMD Phenom II X4 @ 3.2 GHz
Bellek: 4 GB
Ekran Kartı: nVidia GeForce 9800 / ATI Radeon HD 4870
Harddisk: 1 GB
--------------------------------------------
Platform(lar): Windows, Mac OS X

17 Eylül 2016 Cumartesi

İNCELEME: Overcast Walden and the Werewolf


     Microblast Games tarafından geliştirilip dağıtımı yapılan Overcast Walden and the Werewolf, 18 Nisan 2014 tarihinde çıkışını gerçekleştirdi.

     Oyunda Walden isimli yaşlı bir avcıyız. Kurtadam saldırısına uğramış bir köye gidiyoruz. Haliyle amacımız kurtadamı avlamak. Köydeki bütün canlıların öldürülmüş olması ve her yerin tahrip edilmesi ne kadar güçlü bir kurtadam ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.


     Oyunda bazı bulmacalar mevcut. Bu bulmacalarda laf olsun diye konmuş cinsten değil. Yangın olan bir yerden geçmek için önce suya girip ıslanmak vb. gibi. "TAB" tuşu ile haritamızı açıyor ve gerekli ipuçlarını görüyoruz.

     Ayrıca hemen hemen her şey ile etkileşime geçebiliyoruz. Bu sayede yolumuzu tıkayan bir şey gördüğümüzde alternatif bir yol bulmaya çalışmak yerine, yolumuzu tıkayan nesneler ile etkileşime geçiyoruz. Bu özellik güzel bir hava katmış.


     Atmosfer bir hayli boğucu. Grafikler konusunda detaya inmeye gerek yok. Grafik konusunda pek bir şey vaad etmiyor zaten. Sesler ise bir korku-gerilim oyunu için yeterli düzeyde. Ani çıkışlarda bizi yerimizden oynatmaya yetiyor.

     Oyun toplam 9 bölümden oluşuyor. Çok ucuz bir fiyata zaman geçirmek için iyi bir alternatif.


PC SİSTEM GEREKSİNİMLERİ

Minumum Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Windows 7/8/8.1
İşlemci: 2.0 GHz
Bellek: 2 GB
Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GT 240 (veya daha iyisi)
Harddisk: 1 GB

Önerilen Sistem Gereksinimleri: 

İşletim Sistemi: Windows 7/8/8.1
İşlemci: 3.2 GHz
Bellek: 4 GB
Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GT 240 (veya daha iyisi)
Harddisk: 2 GB
--------------------------------------------
Platform(lar): Microsoft Windows

İNCELEME: Axcess Analog Kontrolör BM-8004


     Üretilen DualShock'ların fiyatının pahalı olması çoğu konsol oyuncusu için büyük bir sorun. Hadi bunu geçtim parasını bastırıp aldığımız DualShock'un çakmasına denk gelmek ise daha büyük bir sorun.

     Geçenlerde 110TL küsüre çok güvenilir, asla çakma satılmaz denilen bir alışveriş sitesinde aldığım SONY DualShock'un çakmasına denk geldikten sonra DualShock denilince bir korkar olmaya başladım. PlayStation'a zor tanıttım siz düşünün.

     Paraya kıyıp böyle bir aksiyona girmemin nedeni ise alternatif markalara güvenimin kalmamış olmasıydı. Çünkü daha önce almış olduğum Kontorland'da "X" tuşuna basmak için adeta savaş veriyordum.


     Neyse ki bir anda gaza gelip 34TL'ye almış olduğum Axcess BM-8004 kontrolör ile alternatif markalara bakış açım değişti. Joysticklerin kademesi bir hayli iyi. İnce nişan alabiliyorsunuz. Kendinize referans olacak bir oyun soracak olursanız Resident Evil 6 oyununu hiçbir sıkıntı çıkmadan bitirdim. Kaldı ki Resident Evil 6 demek, zamanında tuşa basma sekansı demek. Tuşlar bu oyunu kaldırdıysa her oyunu kaldırır.

     Ayrıca PESFIFA gibi futbol oyunlarında hiçbir sıkıntı yaşamıyorsunuz. Sadece L1,L2,R1 ve R2 tuşlarına her zamankinden biraz daha sert basmanız gerekiyor. Ancak merak etmeyin 15-20 dakika geçmeden alışıyorsunuz. E 34TL'lik bir kontrolör, olsun o kadar.


     Kablolu olması ise sizi düşündürmesin. İleride sarj soketi bozulması gibi bir derdiniz olmayacak. Sadece bir hışımla kalkıp elinizde kontrolör ile odadan çıkmayın. Yoksa konsol peşinizden gelebilir.

     Eğer DualShock için yeterli paranız yoksa, ya da paranız varsa da çakma çıkması ihtimali yüzünden çekiniyorsanız bu kontrolör tam size göre. Axcess'in BM-8004 model kontrolörü imdadınıza koşuyor.

16 Eylül 2016 Cuma

İNCELEME: PS3 Co-op Destekli Oyunlar #2



     Capcom tarafından geliştirilip dağıtımı yapılan Resident Evil 62 Ekim 2012 tarihinde çıkışını gerçekleştirdi. 

     Co-op modu ile uzun ve güzel bir macera bizleri bekliyor. Ana hikayede önüzüme toplam 4 farklı seçenek çıkıyor. Bunlar Leon S. Kennedy ve Helena Harper, Chris Redfield ve Piers Nivans, Jake Muller ve Sherry Birkin, Ada Wong olarak ayrılıyor. Ana hikayeyi her bir ekibin gözünden tecrübe edebiliyoruz.

     Ada Wong'un tek kişi olması sizi yanıltmasın. Ana hikayeyi Ada Wong'un gözünden görmek istediğimizde co-op modunu seçersek yanına bir ajan veriliyor. Ancak ara sahnelerde falan bu ajanı göremiyoruz. Ajanı yönlendiren arkadaş 5-6 düşman ile aynı anda savaş verirken Ada Wong'un kapıyı açıp sıradaki bölüme geçmesiyle, Ajan'ı yönlendiren kişi birden Ada Wong'un yanına ışınlanıyor. Ama merak etmeyin. Bu sadece Ada Wong'un hikayesine özgü bir şey. Çünkü ana hikayede Ada Wong'a diğerlerinde olduğu gibi eşlik eden biri olmuyor.


     Her bir ekip size farklı bir oynanış sunuyor. Örneğin Leon S. Kennedy ve Helena Harper ile oynarken özlediğimiz zombi atmosferini yaşıyor ve az da olsa gerilimi tadabiliyoruz. Chris Redfield ve Piers Nivans ile aksiyonun dibine vurup delik deşik etmediğimiz düşman bırakmıyoruz. Jake Muller ve Sherry Birkin ile yakın dövüşte harikalar yaratabiliyorsunuz. Ancak bağımlılık yapabilir. Hikayeye Jake Muller ve Sherry Birkin ile başlamış biri olarak, diğer ekiplerden biriyle oynarken hala yakın dövüşü kullanmaya çalıştığımı belirtmek isterim. Ada Wong ise arbaleti ile fark yaratıyor.


     Oyunu co-op modunda tecrübe ederken klasik olaylar yaşanıyor. Bazen ayrı düşüp tekrar buluşmak için çaba sarfederken, bazen bir kişi kapıyı açmaya çalışırken diğeri onu koruyabiliyor. Bir kişi arabayı kullanırken diğeri ateş edebiliyor falan. Boss savaşlarında ise bu durumlar daha çok yaşanıyor.

     Eğer arkadaşınız ile oynayacak bir oyun arıyorsanız Resident Evil 6 ile güzel saatler geçirebilirsiniz.


     Capcom tarafından geliştirilip dağıtımı yapılan Resident Evil 5, 5 Mart 2009 tarihinde çıkışını gerçekleştirdi.

     Serinin bu oyununda Chris Redfield ve Sheva Alomar ile Afrika'nın yolunu tutuyoruz. Görevimiz ise biyolojik silah sevkiyatına engel olmak. Ancak bir sorunla karşı karşıyayız. Afrika'da yayılmaya başlamış bir salgın yüzünden insanlar majini isimli şeylere dönüşmüşlerdir. Bu salgının nedeni ise Uroboros Virüsü'nden başka bir şey değildir. Alpha takımının tamamen ortadan kalktığını gördükten sonra ise işlerin çığırından çıktığını anlamamız uzun sürmez.


     Co-op modunda oynarken Chris'in çıkamadığı yerlere Sheva'nın çıkması, biri kapı açmakla uğraşırken diğerinin onu koruması gibi klasik olaylar ile karşılaşıyoruz.


     Oyunda market sistemi de mevcut. Bölüm sonlarında karşımıza çıkan ekranda ihtiyaç duyduğumuz mühimmatı alıp yolumuza devam ediyoruz. Tavsiyem asla silahlara para vermemeniz olacaktır. Bölüm içlerinde daha detaylı araştırma yaparak istediğiniz silaha ücretsiz kavuşabilirsiniz.

      Oyunda ayrıca silahlarımızı upgrade etme şansımız da bulunuyor. Bu işi yine bölüm sonlarında karşımıza çıkan ekranda hallediyoruz. Sevdiğiniz silahı geliştirip daha güzel hale getirdikten sonra daha yıkıcı bir güce sahip olabilirsiniz.

     Resident Evil 5 ile Chris Redfield ve Sheva Alomar'ın Afrikada'ki biyolojik silah sevkikatını durdurmasına yardımcı olacak mısınız?