İNCELEME: Call of Juarez

     Geliştiriciliğini ve yayımcılığını Techland'ın üstlendiği Call of Juarez 8 Aralık 2005 tarihinde çıkışını gerçekleştirdi.

     Oyunda Ray ve Billy adında iki karakteri yönetiyoruz. Ray, Billy'nin üvey amcası. Billy, Juarez'e geri döner. Ancak hayalini kurduğu hayatın çok uzağında bir hayat ile karşılaşır. Annesi ve Üvey Babasının cesetleriyle karşılaşır. Silah seslerini duyan Ray ise eve geldiğinde Billy ve cesetleri görür. Billy suçun üstüne kalacağından korktuğu için kaçmaya başlar. Ray de kardeşini öldürenin Billy olduğunu sanır ve peşinden giderek yakalamaya çalışır.

     Billy evin duvarında "Call of Juarez" diye bir yazı görmüştür. Böylece Billy'nin istikameti ailesinin katilleri ve Aztec hazineleri olur.

     Billy daha çok gizlenerek ok kullanarak ilerliyor. Ayrıca halatıyla çok yüksek yerlere tırmanabiliyor. Ray ise rahip olmasına rağmen tam bir ölüm makinası. Yanında taşıdığı kutsal kitap ile kovboyları iyilik yoluna davet ediyor. Eğer red cevabı alırsa anlayacakları dilden konuşuyor.

     Ray ve Billy arasında sürekli bir kovalamaca var. Karakterleri yönetmemiz sırayla oluyor. Örneğin Billy ile oynarken önümüze birden fazla düşman çıkar. Tam ayvayı yedik derken arkalarından biri gelir ve birden hepsi kevgire döner. Ardından kontrolümüz Ray'e geçer. Belli bir süre düşmanlar ile çatışıp ilerledikten sonra bir de bakarız ki Billy'nin başı dertte. Hemen Billy'e silahlarını doğrultan kişilerin hakkından gelerek Billy'i kurtarırız. Oyunu oynarken aslında kendi kendimizi kurtardığımızın farkına varıyoruz. Bunun gibi bir çok güzel sahne mevcut.

     Aynı mekanlarda ilerleyen iki karakterin konuya farklı bakış açılarını daha iyi kavrayabiliyoruz. Ayrıca yukarıda verdiğim örnekteki gibi iki karakter karşılaşınca atmosfer daha da kuvvetleniyor.

     Silahlarımızdaki çeşitlilik bir hayli yeterli. Altıpatlar, tüfek, yay, pompalı tüfek, dinamit vs. Bu silahlar da kendi içinde farklılaşan özelliklere sahip. Bu silahları istersek silah dükkanlarından parayla satın alabiliriz. Ancak bunun için haritanın her yerini didik didik etmeli ve öldürdüğümüz düşmanların altınlarını almalıyız. Ya da silah dükkanlarına hiç uğramadan düşmanlarınızı düşmanlarınızın silahlarıyla vurabilirsiniz.

     Oyunda ard arda öldürülen düşmanlardan sonra açılan bir mod bulunmakta. Bu modu açtığınızda zaman yavaşlıyor size doğru atışlar yapmak kalıyor. Vahşi batı oyunu olur da düello olmaz mı? Tabi ki olur. Düelloların tadı bir başka. Oyuna tam bir vahşi batı havası katmayı başarıyor.

     Oyunda ayak bastığımız bir çok mekan var. Bu mekanlar bazen bir kızıl derili köyü olurken, bazen bir kasaba, bazen bir mağara, bazen bir orman ya da dağ olabiliyor. Çok çok geniş mekanlar içinde kısıtlı bir ilerleyişe mecbur tutuluyoruz. Ancak bunu bir sorun olarak görüp görmemek size kalmış durumda.

     Oyunu bitirdiğimde geriye dönüp baktım ve bir vahşi batı oyununda olması gereken her şey vardı. Eksik bir şey yoktu. Her şey yerli yerindeydi ve hikayesiyle zaten oyuncuyu ekrana kilitlemeyi başarmıştı. Eğer bir vahşi batı hayranı iseniz kesinlikle oynamanız gerek oyunlardan biridir.

PC SİSTEM GEREKSİNİMLERİ

İşletim Sistemi: Windows® 2000/XP

İşlemci: 2.2 GHz Pentium® 4, AMD Athlon™ 2400+ GHz (2,4 GHz Celeron) 

Bellek: 512 MB

Ekran Kartı:  nVidia: GF6600, ATI: Radeon 9800

Harddisk: 700 MB

--------------------------------------------

Platform(lar): Windows, Xbox 360